5 Kasım 2010 Cuma

Sosyal Medya ve Özgürlük mü?


  Pazar günü Taksim’de yapılan bombalı saldırıyı duymayan kalmamıştır herhalde. Polis araştırmalarına devam ediyormuş. Vedat Acar isimli eylemcinin girdiği manava,  orda ki görüntülere kadar… Yapılan bu araştırmalarda Vedat Acar’ın evine taşınır taşınmaz uydu taktırdığı ve eylem yapması da Roj Tv’de yayımlanan bir türkü ile gönderilen mesaj üzerine gerçekleştirdiği söyleniyor.  Belçika’da da buna benzer bir olay olmuş fakat saldırı yapılamadan yakalamışlar. Bunun üzerine Belçika Roj Tv’nin yayınını yasaklamış. Şu esnada Roj Tv böyle bir mesaj olmadığını söylüyor, iddiaları yalanlıyormuş.
  Youtube kapatıldı nedensiz yere. Şimdi merak ettiğim Roj Tv’de kapatılacak mı? İnsanların özgürlüklerinin, zevklerinin kısıtlanmasına karşıyım. Ama youtube önce Atatürk’le ilgili videodan kapatılmıştı. 30 Ekim günü açıldı. Atatürk videosu bir neden miydi bahane mi? Türkiye’de youtube tehdit olarak göründüğü için kapandı benim fikrime göre ama gösterilen neden bu video oldu. Sonunda bir özgürlük hareketi youtube açıldı, artık kendilerini daha güçlü hissediyor birileri de bu hakkımızı geri verdiler herhalde diye düşünürken; bu mutluluğum iki gün sürdü. Youtube Türkiye’den girilemeyecek şekilde Atatürk‘le ilgili videoları geri koymuş.  Ardından Deniz Baykal’la ilgili videolar çıkınca, youtube’un yeniden kapatılabilecek olması konuşulmaya başlandı. Türk halkının suçu olmayan videolardan dolayı insanların özgürlüğünü kısıtlamak, ellerinden cevap hakkını alıp, bu duruma boyun eğmek nasıl bir özgürlük anlayışıdır sorgulamamız gerekir. Başka bir açıdan özgürlüklerimiz devamlı elimizden alınırken bizim sesimizi çıkarmamamız bu durumları azaltmamakla birlikte aksine çoğaltmaktadır. Internet insanların özgür olduğu düşüncelerini paylaştığı bambaşka bir dünyadır. Türkiye’deyse bu dünyadaki haklarımız kısıtlanmaktadır. Büyük ihtimalle sesimizi çıkarmadıkça, daha neler göreceğiz.
  Asıl soru internette yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı kısıtlamalar yapılıyorsa, Roj Tv’nin mesajı yayımladığı da doğrulanırsa Roj Tv kapatılabilecek mi? Büyük konuşmamak lazım ama elde böyle büyük bir neden varken Roj Tv kapatılmazsa bu konuya daha fazla kafa yormak gerekir.  Hatalar yayın organları kapatılarak telafi edilemez, bir şeylerin hesabı kapatılarak sorulamaz elbet, bu kesin bir çözüm değildir. Ama sorunlara erişimi engelleyerek, sorunlarımızı çözen zihniyet elbet bunu da çözmek isteyecektir. Sanırım bu konuda daha kesin konuşabilmek için araştırmaların sonuçlanmasını beklemek en doğrusu. Bakalım daha neler olacak?








3 Kasım 2010 Çarşamba

Mutluluk bir ideal olabilir mi?

“Kadın dediğin çalışmalı, evde oturup çocuğunun tüm sorumluluğunu tek başına üstlenmemeli. Bu feminizme karşıdır” yada “ Kadın dediğin evinde oturur, evine, çoluğuna çocuğuna bakar” diyen zihniyetlere karşıyım. İnsan nasıl mutlu olacaksa onu yaşamalı , öyle olmalı. Aile kurmakta, iş sahibi kadınlar da bu kadar küçümsenmemeli.
  Kadın haklarını savunduğunu öne süren bir çok kişi hayatta aile kurmayı tercih edenleri eleştirmekten eksik kalmıyor. Kadın çocuk bakmayı, evde oturmayı görev üstleniyor ve eşi ortak sorumluluklarını paylaşmıyor, kadın sömürülüyor diyerek savunuyorlar kendilerini. Peki kimse düşünmüyor mu herkesin aklı, mantığı, fikri olduğunu ve eğer kadınlar özgürse hayatta yapmak istediklerini kendilerinin seçebileceklerini. Bir kadın biriyle hayatını paylaşma kararı verdiğinde partnerini kendine göre seçmiştir zaten. İlerde tam bir aile olduklarında sorumluluklarını paylaşabileceği, hayatı paylaşabileceği bir insanı tercih etmiştir zaten. Yani evde oturan, çocuklarına bakan kadın bunu nasıl kabul edebiliyor diye düşünmek çok saçma. Çünkü bu onun kendi seçimidir, onu mutlu eden şey ailesi olmuştur.
  Bir de bu düşüncenin tam aksine kadının yeri evidir diyen tam bir geri kafalılık örneği var. Kadınları sınırlayamazsınız işte burada özgürlük biter ve kadın hakları sorgulanmaya, savunulmaya başlanmalıdır. Evinde mutlu olabilecek biri bile sırf bu baskıdan rahatsız olabilir. Ya da çok farklı konularda başarılı olabilecek, potansiyel sahibi biri kendini harcayabilir. Çocuk yetiştirmek her gün dosyalar arasında kaybolmaktan, toplantılara girip çıkmaktan çok daha zor olabilir. Ama istekli, hedefleri belirli biri iş hayatıyla ev hayatını zorda olsa bir arada götürebilir. En kötü ihtimalle ileride zorlandığı anda doğru bir tercih yapar. Kafalarda eskiden kalma düşüncelerle insanlar kısıtlanmamalıdır.
   Kadını ne mutlu eder? Kariyer, para, alışveriş, başarı, çocuk, evlilik… Herkese göre değişir. İnsanları kategorize etmekle, bir şeylere zorlamakla ele hiçbir şey geçmez çünkü bu bir sonuç vermez. Önemli olan kadın erkek fark etmez insanın mutlu olacağı kendini tatmin edeceği yolu seçmesidir. İnsan mutlu olduğu yerde verimlidir. Eğer özgürlükten bahsediyor, herkesin özgür olması gerektiğini savunuyorsak asıl idealin mutlu olmak olduğunu kabul etmeliyiz.